İnsan bedeni, parçaları, organları ve gözleri biçim ve işlev bakımından bütünün hizmetinde bulunan organize bir bütündür. Bu bütünlüğü bedenimizde yer alan 500.000 km uzunluğunda olan Vejetatif sinir sistemi (otonom sinir sistemi) sağlamaktadır.
Herhangi bir bölgede meydana gelen herhangi bir olumsuz uyarı, tüm sistemi de etkilemektedir. Bedenin tamamı birbiriyle iletişim halindedir, herhangi bir organda sorun meydana geldiğinde, bu sorun vegatatif sinir sistemi aracılığı ile tüm bedeni etkiler Kalbin çalışması ,kan basıncının kontrolde tutulması, sindirim si steminin çalışması, hormonların düzenlenmesi, vücut sıcaklığı ve terlemenin ayarlanması ,cinsel işlevler ve adet görülmesi vegatatif yani otonom sinir sisteminin kontrolündedir.
Bu sistemde düzensizlik olması kalp çarpıntısı ,kabızlık yada ishal ,tansiyon sorunları, aşırı terleme yada aşırı sıcak hissetme gibi rahatsızlıkları oluşturmaktadır.
Nöral terapi 1920 yıllarda Huneke soyadında iki Alman Doktorun geliştirdiği Almanya’da ve Avrupa’da çok yaygın kullanılan vegetatif sinir sistemine etki ederek, vücudun iç dengesine kavuşmasını sağlayan lokal (bölgesel) bir enjeksiyon yöntemidir.
Nöral terapi bir regülasyon tedavisidir. Vücudun tamir sistemini de harekete geçirerek kendi kendine iyileşmesine yardımcı olur Bedende hastalıklar ortaya çıkmadan önce bazı değişiklikler oluşur. Nöral terapi; çoğu kez modern tıbbın açıklayamadığı ve hastanın kendi psikolojisiyle ilgili olduğu söylenen rahatsızlıkların temelinde hastanın zorlanan vejetatif sinir sistemindeki düzensizliğin olduğunu ortaya çıkaran ve tedavi eden bir bilim dalıdır.
Nöralterapi ile vücudu bütünsellikle ele alıp geçirilen travmalar, ameliyatlar ve bozucu alan olacak tüm unsurlar dikkate alınarak bir tedavi protokolu belirlenir. Uygulama sırasında yapılan enjeksiyonlar doğrudan sinirlerin içine değil sinirlerin en yoğun olduğu cilt altı bölgesine yapılır. Yan etkisi yok denecek kadar azdır. Tedavide kullanılan lokal anesteziğin enfeksiyonu ve enflamasyonu geçirdiği ( antibakteryal,anti virütik ,anti fungal), anti aging (yaşlanma karşıtı) ve antikanserojen (kanser öneleyici ) bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Bedenin herhangi bir yerinde bulunabilen, aşı skarları geçirilmiş ameliyat skarları fiziksel ve psikoljik travmalar uzak etkiler yaratan sorunlu vücut bölgeleri bozucu alan olabilir. Barsak florasındaki bozukluklar, diş tedavileri, geçirilmiş bir hastalık bunların hepsi de birer bozucu alan olabilir. Ve bedenin kendi mekanizmaları ile düzeltilemezler. Vücudu saran vegetatif sinir sistemi ağıyla uzak vücut bölgelerini ilgilendiren problemlere ve hastalıklara neden olurlar. Nöral terapinin bütünsellik yaklaşımıyla bozucu alan tedavisi başarıyla gerçekleşir ve vücut eski harmonisine kavuşur.
Nöralterapi, çoğunlukla çaresiz, ilaç tıbbında çözüm bulamamış hastaların tercih ettiği bir tedavi metodudur. Özellikle klasik tıbbın yetersiz kaldığı uzun süreli, geçmeyen ağrılar, regl düzensizliği, kabızlık, yaşlanma, alerji, hamile kalamama, hormonal düzensizlik, üst solunum yolu hastalıkları, bağırsak ile ilgili tüm şikâyetler gibi birçok alanda nöralterapi kullanılıyor.
Sorunlu organlarda cilt altı dokulara enjeksiyonla anestezik madde verildiğinde otonom sinir sistemi uyarılıyor. Bu uyarıyla “vücuttaki elektriğin düzenlenmesi” sağlanıyor ve böylelikle vücudun iletişim ağındaki aksaklıklar giderilerek tedavide etkili sonuçlar elde ediliyor.